Hitlerin Ölüm Makinesi – Türkçe Belgesel
Mayıs 1945: Savaşın sona ermesi ve Üçüncü Reich’ın teslim olmasıyla birlikte dünya, insanlık tarihinin daha önce hiç görmediği bir ölçekte soykırım sisteminin tam dehşetini keşfetti. Milyonlarca bireyin ortadan kaldırılması, organizasyonu ve yöntemleri yeni yeni anlaşılmaya başlanan bir rejim tarafından titizlikle planlanmıştı.
Hitlerin Ölüm Makinesi
Hjalmar Schacht büyük ölçüde unutulmuş bir figürdür. Ancak, Hitler’in iktidara yükselmesi ona bağlıydı. Jean-François Bouchard’ın romanı “Şeytanın Bankacısı”ndan uyarlanan bu belgesel, entelektüel olarak parlak ve soğuk bir alaycılıkla dolu olan, ama paradoksal olarak Nazi partisinin bir üyesi olmamasına rağmen onun temel taşlarından biri olan bu büyüleyici karakterin portresini çiziyor.
Hitler’in Şeytani Bilim Adamları
“Ahnenerbe” kelimesi, omurgadan aşağıya bir ürperti gönderir. Bu, Nazi ideolojisinin bilimsel temelini kanıtlamak için kurulan araştırma enstitüsünün adıdır. Bilimsel bir büyüklük hastalığı tarafından yönlendirilen bu enstitü, yeni keşifler için yapılan yarış, sayısız barbarca eylem gerçekleştirdi. Şimdiye kadar kullanılabilir olan yüzlerce mikrofilmde saklanan bu enstitüden gelen raporlar, Hitler’e göre bilimin dehşet verici sırlarını ortaya çıkarıyor.
Nazi Kampları – Cinayetin Mimarisi
Hitler’in toplama kamplarını kurması 10 yıldan az sürdü ve bunların birçoğu kitlesel öldürme merkezlerine dönüştü. Araştırmalar ve arkeolojik keşifler devam ederken, bu belgesel, nüfusları konsantre etme sisteminin nasıl bu kadar hızlı bir şekilde soykırımın rasyonelleştirilmiş bir aygıtı haline geldiğini açıklayan yerleşik tarihsel unsurları ortaya koyuyor.
Aribert Heim: Mauthausen’in Ölüm Doktoru
Sonbahar 1941: Genç bir Avusturyalı doktor, Mauthausen toplama kampına gönderildi. Daha altı hafta geçmeden, yüzlerce kişinin ölümüne neden olmuştu. Adı Aribert Heim’di. “Dr. Ölüm” veya “Mauthausen’in Kasabı” olarak anıldı ve toplama kampının en kötü işkencecilerinden biriydi.
Bu adam kimdi ki bu kadar hoş, neşeli ve şen şakrak görünüyordu? Nasıl oldu da bu kan dökücü canavara, gerçek bir kasaba ve mahkumları deney yapmak için kullanan Adolf Hitler’in büyük bir hayranına dönüştü? Bu belgesel, hiçbir zaman pişmanlık duymayan ve şiddeti en büyük sapkınlıkla lekelenmiş bu adamın inanılmaz kaderine yeniden bakıyor.
Diğer Türkçe Dublaj belgesellerimizi de incelemenizi öneriyoruz.